@Herkese merhaba
Ben aslında İstanbul’da yaşıyorum ama doğumum dün sürpriz şekilse İzmir’de gerçekleşti. (İzmir’den İstanbul’a gelin gitmiş. Burda ailesi olmayan, çok güzel dostlara sahip biriyim aslında)
33 haftanın başında doktoruma gittim ve muayene oldum, herşey iyiydi. Tek sıkıntı idrar yolu enfeksiyonum vardı ve bunun içinde aynı gün iğneye başlamıştım. Doktorumdan izin alarak araçla İzmir’e konferansa geldik eşimle. Buraya kadar herşey normal.
Konferansın 2. günü otelde kahvaltımı yaptım, odama geçeyim diye düşünürken asansörde suyum gelmeye başladı. Neye uğradığımı şaşırdım. Su mu başka şey mi anlayamadım hatta. Ve doktorumu aradım. O da en yakın hastaneye gidip kontrol yaptırmamı söyledi. Balçova’da olduğum için 9 Eylül Üniversite hastanesine gittim. Tahliller, testler, kontroller derken ‘evet, suyunuz gelmiş. Bebeğin ciğerleri için iğne yapacağız. Sonra doğumu başlatacağız. Yalnız yeni doğan yoğun bakımda yerimiz yok’ denildi.
4 saat süremiz var. Hastane, doktor, yoğun bakım arayışı derken İzmirli bir arkadaşımın tavsiyesiyle Kent Hastanesi’nde Şebnem hanıma geldik.
Kontrollerde açıklığım yoktu ama suyum gelmişti ve bu bebek için enfeksiyon riski demekti. Normal doğum hayalleri kuran ben şimdi sezeryan olacaktım. Fotoğrafçı, hastane çantası, logusa geceliği vs herşey hikaye arkadaşlar. Siz ne plan yaparsanız yapın boş. Bebek istediği zamanda, istediği şekilde, istediği yerde dünyaya geliyor. Ve önemli olan tabi bebeğimin sağlığı.
21:21 de ismini İzmir’den alan oğlum Deniz Mavi dünyaya geldi. 2080gr, 45cm deki oğlum henüz 33+2 haftalık. Buraya tamamen hazırlıksız geldik. Ama İzmir’deki dostlarımız sağolsunlar. Hemen bize gecelik, elbise vs getirdiler. (Hoş şuan küvezde olduğu için kıyafet istenmedi) Siz organik elbiseler alın, yok süsü böyle olsun dersiniz ya hepsi boş.
Onu kucağıma alayım sağlıcakla diyorsunuz bir noktadan sonra.
Genel anestezi yapıldığı için onu görememiştim ben. Doğduğunda ağlamış, çişini bile yapmış. Kendime geldikten çok sonra onu yoğun bakımda ziyaret ettim.
O kadar küçükki aman Allahım. Kucağıma alamadım, ten tene temasta bulunamadım. Uzaktan uzağa baktım sadece.
Şuan küvezde. Kendi kendine oksijen alabiliyor. Serumla besleniyor. Bir süre hastanede kalması gerekecek. Doktorumuz enfeksiyon riskinide düşünerek hareket etmek istedi. Bugün sadece 5 dk yine uzaktan uzağa izleyebildim. Onunla konuştum. Onu sevdiğimi söyledim. O küçücük gözlerini açtı ve bana baktı. Onu orada görmek çok acı. Yanında ağlamadım, hisseder diye. Ama çok sevdiğimi defalarca söyledim. Denizim, Mavi’m sen İzmir’den aldın adını, burada doğmak istedin, biz de seni burada karşıladık. Çok kalma orada olur mu? Evimize gidelim, senin için aldığımız beşiği henüz kurmadık ama olsun, olmadı ben seni koynumda uyuturum.
Şimdilik sütüm gelmedi. Ama korkmuyorum. Sen küvezden çıkana kadar sütüm gelecek ve seni koynumda uyutacağım.
Denizim, oğlum için dualarınızı eksik etmeyin teyzeleri. Ve unutmayın siz plan yaparken hayat size kıs kıs güler. Sağlık sağlık sağlık. Tek duanız bu olsun. Gerisi hikaye.
Ben aslında İstanbul’da yaşıyorum ama doğumum dün sürpriz şekilse İzmir’de gerçekleşti. (İzmir’den İstanbul’a gelin gitmiş. Burda ailesi olmayan, çok güzel dostlara sahip biriyim aslında)
33 haftanın başında doktoruma gittim ve muayene oldum, herşey iyiydi. Tek sıkıntı idrar yolu enfeksiyonum vardı ve bunun içinde aynı gün iğneye başlamıştım. Doktorumdan izin alarak araçla İzmir’e konferansa geldik eşimle. Buraya kadar herşey normal.
Konferansın 2. günü otelde kahvaltımı yaptım, odama geçeyim diye düşünürken asansörde suyum gelmeye başladı. Neye uğradığımı şaşırdım. Su mu başka şey mi anlayamadım hatta. Ve doktorumu aradım. O da en yakın hastaneye gidip kontrol yaptırmamı söyledi. Balçova’da olduğum için 9 Eylül Üniversite hastanesine gittim. Tahliller, testler, kontroller derken ‘evet, suyunuz gelmiş. Bebeğin ciğerleri için iğne yapacağız. Sonra doğumu başlatacağız. Yalnız yeni doğan yoğun bakımda yerimiz yok’ denildi.
4 saat süremiz var. Hastane, doktor, yoğun bakım arayışı derken İzmirli bir arkadaşımın tavsiyesiyle Kent Hastanesi’nde Şebnem hanıma geldik.
Kontrollerde açıklığım yoktu ama suyum gelmişti ve bu bebek için enfeksiyon riski demekti. Normal doğum hayalleri kuran ben şimdi sezeryan olacaktım. Fotoğrafçı, hastane çantası, logusa geceliği vs herşey hikaye arkadaşlar. Siz ne plan yaparsanız yapın boş. Bebek istediği zamanda, istediği şekilde, istediği yerde dünyaya geliyor. Ve önemli olan tabi bebeğimin sağlığı.
21:21 de ismini İzmir’den alan oğlum Deniz Mavi dünyaya geldi. 2080gr, 45cm deki oğlum henüz 33+2 haftalık. Buraya tamamen hazırlıksız geldik. Ama İzmir’deki dostlarımız sağolsunlar. Hemen bize gecelik, elbise vs getirdiler. (Hoş şuan küvezde olduğu için kıyafet istenmedi) Siz organik elbiseler alın, yok süsü böyle olsun dersiniz ya hepsi boş.
Onu kucağıma alayım sağlıcakla diyorsunuz bir noktadan sonra.
Genel anestezi yapıldığı için onu görememiştim ben. Doğduğunda ağlamış, çişini bile yapmış. Kendime geldikten çok sonra onu yoğun bakımda ziyaret ettim.
O kadar küçükki aman Allahım. Kucağıma alamadım, ten tene temasta bulunamadım. Uzaktan uzağa baktım sadece.
Şuan küvezde. Kendi kendine oksijen alabiliyor. Serumla besleniyor. Bir süre hastanede kalması gerekecek. Doktorumuz enfeksiyon riskinide düşünerek hareket etmek istedi. Bugün sadece 5 dk yine uzaktan uzağa izleyebildim. Onunla konuştum. Onu sevdiğimi söyledim. O küçücük gözlerini açtı ve bana baktı. Onu orada görmek çok acı. Yanında ağlamadım, hisseder diye. Ama çok sevdiğimi defalarca söyledim. Denizim, Mavi’m sen İzmir’den aldın adını, burada doğmak istedin, biz de seni burada karşıladık. Çok kalma orada olur mu? Evimize gidelim, senin için aldığımız beşiği henüz kurmadık ama olsun, olmadı ben seni koynumda uyuturum.
Şimdilik sütüm gelmedi. Ama korkmuyorum. Sen küvezden çıkana kadar sütüm gelecek ve seni koynumda uyutacağım.
Denizim, oğlum için dualarınızı eksik etmeyin teyzeleri. Ve unutmayın siz plan yaparken hayat size kıs kıs güler. Sağlık sağlık sağlık. Tek duanız bu olsun. Gerisi hikaye.